Aldığım günden bu yana (bir buçuk sene civarı) en ufak bir problem çıkarmayan, sıkıntısız çalışan sevgili laptopum bir sabah açmaya çalıştığımda Windows 10 boot logosunun olduğu ekranda “Otomatik Onarıma Hazırlanıyor..” yazısıyla karşıladı beni. Önce pek sallamadım, makineyi yeniden başlattım, bu sefer de yine aynı logo ekranında uyarısız bir şekilde beklemeye başladı ki normalde saniyeler içerisinde hazır hale gelen bir canavar kendisi.
Akabinde bu durum beni derin düşüncelere gark etti. İşletim sistemi 256 GB’lık SSD’ye yüklüydü fakat %80’i dolu olan 1 TB’lık HDD üzerinde de SSD tarafında olduğu gibi verilerim vardı, haliyle “üst üste geldiyse dertler, bir format at geçer” felsefesiyle ilerleme imkanım yoktu. Sistem geri yükleme veya farklı bir kurtarma yöntemi denemek için yine Windows 10 DVD’si hazırladım fakat önyükleme ekranı bir türlü gelmiyordu, lanet olsundu. DVD dışında USB boot da denedim, BIOS modlarını değiştirdim, sonuç hep hüsran oldu. Legacy modunda logoda bir süre bekledikten sonra ya mavi ekran gelip makine yeniden başlıyor ya da UEFI modda MSI logosunda aynı şekilde bekleyip aynı şekilde sürekli yeniden başlamayı deniyordu. Windows 10 için Live DVD denedim o da olmadı. Ubuntu Live CD indirerek yarı umutsız şekilde birde Linux üzerinden yürümeyi denedim, sistem bir türlü açılmadı. 16.04 LTS sürümünden tekrar denedim, o da ne, GRUB ekranı gelmişti, en azından bu da bir şeydi! Live modda açmayı denedim, Ubuntu logosunu gördüğümde bir anda yüzümde oluşan tebessüm, saniyeler sonra ekranın sapıtmasıyla aynı hızda silinecekti. Evet, bu sefer de ekran saniyede onlarca kez titriyordu ve de bir uyarı mesajı vardı. Öncelikle burada bilgilendirmem gereken konu, Intel’in tümleşik kartı ve yanında GTX model bir ekran kartınız varsa, kernel’daki bir değişiklikten ötürü böyle bir problem yaşanabildiği. Yapılması gereken, GRUB ekranında edit moda girerek:
BOOT_IMAGE=/casper/vmlinuz.efi file=/cdrom/preseed/ubuntu.seed boot=casper quiet splash —
olan bölüme nomodeset parametresinin eklenmesi. Live CD değil de kurulum ekranına geçmek istiyorsanız, yine kendi seçeneğinde edit mode bölümünde:
BOOT_IMAGE=/casper/vmlinuz.efi file=/cdrom/preseed/ubuntu.seed boot=casper quiet splash —
only-ubiquity eklemesi yapıyorsunuz:
BOOT_IMAGE=/casper/vmlinuz.efi file=/cdrom/preseed/ubuntu.seed boot=casper only-ubiquity quiet splash nomodeset —
Ancak, bu sefer de siyah ekranda bekletilme durumunuz var, bunun sebebi de az önce yukarıda bahsettiğim ekran kartı ve kernel modu uyumsuzluğunda yaşanan bir VGA problemi olması. Son olarak vga=791 parametresini de ekleyerek şu hale getiriyoruz:
BOOT_IMAGE=/casper/vmlinuz.efi file=/cdrom/preseed/ubuntu.seed boot=casper only-ubiquity quiet splash nomodeset vga=791 —
nomodeset parametresi, yeni kernel’lardaki X Server – clock rate uyumsuzluğunun önüne geçerek, VGA ile ilgili modları çekirdeğe yüklemeden BIOS üzerinden çalıştırılmasını sağlıyor. vga=791 ise bu opsiyona destek olarak ekran kartının siyah ekranda takılması ihtimaline karşı basic video modu sunarak problemin önüne geçiyor. Her ne kadar grafik arayüzüne erişim olmasa da, TTY üzerinden giderek öncelikle SSD ve HDD’yi mount ettim ve SSD içerisindeki verilerimi HDD tarafına taşıdım. Bu işlemi yaparken karşılaşabileceğiniz yegane sorun, disklerin read-only modda bağlanması. Çözüm ntfs-3g paketi ve ntfsfix aracında yatıyor. Öncelikle:
ntfsfix /dev/sdb
komutuyla HDD üzerinde işlem gerçekleştirdim, peşine:
mount -t ntfs-3g -o rw /dev/sdb /mnt/hdd/
komutuyla read-write modda diski bağladım, geriye:
rsync -avr * /mnt/hdd/backup/ –progress
ile verilerin taşınması kaldı.
Asıl problemin SSD’de olduğunu düşündüğümden, verileri sağlama alınca Live CD yerine fiziksel kurulumu denemek istedim. Amacım temiz bir Ubuntu kurulumu yaptıktan sonra tekrardan Windows 10 kurulumunu denemekti.
Ubuntu’yu önce manuel partition ayarlarıyla kurdum, sistem açılmadı. Sıfırdan kurulum başlattım, bu sefer bölümlendirmeyi otomatik bıraktım, yine açılmadı.
Artık MBR’da bir hasar olduğundan veya fazlasıyla sorunlu bir bad sector durumundan şüphelenmeye başladım. Sonrasında 1 GB’lık ayrı ayrı Boot EFI ve Grub şeklinde iki mount point daha ekleyerek yeniden kurulum denedim ve bingo, sistem kendine geldi.
Bu sevinç de pek uzun sürmeyecekti, çünkü hiçbir işlem yapmış olmamama rağmen HDD’de “bad block” oluştuğunu, filesystem’ın unknown moda düştüğünü gördüm, disk bozulma noktasına gelmiş, 1 TB’lık veri anlamsız bir şekilde uçmak üzereydi, belki sinirden makineyi duvarda parçalayabilirdim lakin tam bir tasavvuf insanı olduğumdan, şu mübarek günde sakinliğimi korudum ve incelemeye koyuldum.
fdisk’te görülmeyen dosya sistemi, parted aracında halen NTFS olarak görülüyordu, ilginçti. testdisk aracını kurarak MFT bozulmasını düzeltmeyi deneyecektim, fakat o da olmadı, çünkü testdisk bile disk üzerinde tarama haricinde işlem yapamayacak durumdaydı, fs’i tanımlayamıyordu, haliyle partition da okumuyordu. Artık son kurşunu sıkma vakti gelmişti; fdisk, fsck, testdisk, dumpe2fs, parted, e2fsck derken diski komple formatlamamak için kendimi tuttuğum bu dakikalarda sona sakladığım gparted aracını denedim. Evet, gparted da fs’in bozulduğunu söylüyordu, gpart paketini kurarak “belki partition table’ı tahmin ettirerek kurtarmayı denerim” dedim. Bu aşamada potansiyel erişim hatasıyla karşılaşabilirsiniz, ya başlangıçta gparted’ı root olarak çalıştırın ya da terminalde manuel olarak /root/.config/nautilus dizinlerini oluşturun, düzelecektir.
Sıkıntılı ameliyat neyse ki sorunsuz bitti. İşte duygulandıran o anlar:
Aldığım backup ile birlikte tüm verilere erişim sağladım, şimdi 1 TB veriyi NFS ile storage server’a yedekleyerek makineyi de gönül rahatlığıyla garantiye gönderme vakti geldi. Siz de benzer bir problem yaşarsanız “verilerim gitti, çare format :(” demeden önce aynı aşamaları deneyin, sevgiler.